Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize Güneysu’da “Yol Yapıyoruz” diyerek başlatılan Gürgen Deresi üzerine ‘özel izinle’ ‘HES’ inşaatı yapılıyor. İçme sularının bile HES’e gideceğini belirten Gürgen köyü sakinleri “deremizi kurutacaklar” diye isyan etti.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Ceyhun Kalender, Alicik HES Çed Raporunun iptali için Rize Idare Mahkemesinde açılan davada mahkeme bilirkişi incelemesi yapılması yönünde karar vermişti. Ancak Covid-19 salgını ve adli tatil sebebiyle bilir kişi incelemesinin yaklaşık 5 ay süreyle ertelendi. Ama bu süreçte şirkete hiçbir yaptırım uygulanmadı ve çalışmalarına devam etti.” dedi.
Askoriz deresini oluşturan Güneysu ve Salarha dereleri ve kollarını oluşturan akarsular, doğduğu noktadan itibaren HES borularına ve tünellerine konularak, adete hiç nefes almadan denize ulaştırılıyor diyen Kalender, sözlerine şöyle devam etti:
“MİLYONLARCA BİTKİ VE HAYVANA NEFES ALDIRMIYORLAR”
“Sadece ana vadi üzerindeki dere değil, küçük yan kollar dahi tünellere konularak diğer derelere aktarılıyor, bu şekilde bu vadiler boyunca bütün akarsular HES’lerin kullanımına sunulmuş oluyor. İşte bu şekilde bu vadilerde 11 tane HES yapıldı. Bir çoğu faaliyette, bir kısmı inşaat halinde, bir kısmı da proje aşamasında. Handüzü Yaylası’ndan Karadeniz’e kadar suya hiç nefes aldırmayalar, bu vadilerdeki milyonlarca bitki ve hayvana da nefes aldırmadıklarını bilmiyorlar mı? Bütün bu vadilerde bitki, hayvan ve insanların yasam alanları yok ediliyor. Arılar, toz ve gurultuden artık eskisi gibi bal vermiyor. Değirmenlerin, balık çiftliklerinin suyu yok. İnsanların yüzecek, serinleyecek bir dereleri kalmadı. Kırmızı pullu alabalıklar için yaşayacak bir liman yok. Köyler sel ve heyelana karşı çok riskli duruma geldi. Süreklili gürültü ve tozdan insanların psikolojisi bozuldu.”
Temiz içme suyunun sınırlı olduğu halde 49 yıllığına HES’lerin emrine verildiğini söyleyen Kalender,
“Yaşanabilecek bir kuraklık ve susuzluk durumunda, bu sular artık şirketlerin özel malı olduğu için hiçbir şekilde insanların faydasına sunulamayacak.” diye konuştu.
Davanın avukatlarından Remzi Kazmaz, Güneysu köyünde Alicik 1 ve Alicik 2 HES projeleri için bilirkişi keşfindeki izlenimlerini şöyle aktardı:
Bu vadide tam 11 tane HES projesi var Handüzü Yaylasından suyu borulara alan HES’ler, dereye nefes dahi aldımadan birinin bıraktığı suyu diğer HES’e alarak Karadeniz’e kadar suyu borularda taşıdığı için Güneysu Taşlıdere vadisi ile Salarha vadisindeki derelerin suyu direkt denize boşalıyor.
“RİZE’NİN İÇME SUYUNU HES PROJELERİ YUTUYOR”
Yani vadide hiçbir hesaplama yapılmadan Bütüncül havza planlaması yapılmadan Hes’lerin tüm derelerin suyunu borularla taşıması çok ciddi bir tehlike.Rize’nin içme suyunu bu HES projeleri yutuyor.
Projeyi gerçeştirenlere seslenen Kazmaz,
“Derhal bu yalnışınızdan dönün. Çok ciddi bir hata yapıyorsunuz. Derelerin suyu Rize’de ve o bölgelerde yaşayanlar için kullanılmalı. Hayvanlar bitkiler ürünler meyveler ve çayımız su olmadan yaşayamaz. Bu derelerin suyu bu kadar HES’i çalıştıramaz.Nufus artıyor dünyada temiz su azalıyor.” diyerek isyan etti.
HES NEDİR?
Ülkemizde elektrik enerjisi üretmek amacıyla kurulan “nehir tipi tesisler”e kısaca HES deniliyor.
HES ile Baraj arasındaki fark nedir?
Barajlar da HES’ler gibi nehirler üzerine kurulan yapılardır ancak HES ve baraj arasında bazı farklar vardır.
1. Baraj yapılarında akarsuyun önü bir “baraj” yapısı ile kapatılarak, barajın gerisinde bir rezervuar oluşturulur. HES’lerin ise barajlarda olduğu gibi biriktirmeli yapıları yoktur. Bu özellikleriyle “baraj” olarak bilinen depolamalı yapılardan ayrılırlar.
2. Baraj adı verilen tesisler, elektrik üretiminin yanısıra, sulama suyu depolama, içme suyu temini ve taşkından korunma gibi başka amaçlar için de inşaa edilebilir. Yani bir baraj hiç elektrik üretimi amacı taşımadığı gibi, bazı barajlar hem elektrik üretimi, hem de sulama suyu temini gibi farklı hizmetler verebilir. HES’ler ise sadece elektrik üretimi için inşa edilirler.
3. Barajlarda akış hızı yani debi düzenlemesi yapmak mümkündür. Bu nedenle, yağışsız ve kurak sezonda dahi elektrik üretimi söz konusudur. HES’lerde debi düzenlemesi olmaz, santralin üreteceği elektrik enerjisi mevsimlere göre farklılık gösterir. Yağışın ve nehir akışının yoğun olduğu zamanlarda elektrik üretimi artarken, kurak mevsimlerde bir HES bazen hiç elektrik üretmeyebilir.
Hidroelektrik Santraller Nasıl Çalışır?
Akarsu üzerinde “su toplama yapısı” yani “regülatör”e ulaşan su, cebri borulara aktarılır ve burada elektrik üreten alternatörlere bağlı bir türbinin çarklarını döndürmekte kullanılır. Elektrik üretiminin gerçekleştiği bu birime “santral” denir. HES’lerdeki regülatör yapısı aracılığıyla su seviyesi kabartılır, böylece bir miktar düşü kazanılması sağlanır. Düşünün artması, üretilecek elektrik miktarının da artması demektir. HES’ler “çevirmeli” ya da “çevirmesiz” olarak gruplandırılırlar. Çevirmesiz HES’lerde, elektrik enerjisinin elde edileceği santral binası, akarsu üzerinde veya akarsu yakınındaplanlanır. Çevirmeli HES’lerde ise su, regülatörden alındıktan sonra iletim kanallarında taşınarak santrale iletilir. Burada hedef düşünün ve dolayısıyla elektrik üretiminin artmasıdır.