Kimseler yok: GÜVERCİNLİK KLEOPATRA KOYU / İZMİR
Etrafı kayalıklarla ve özel sitelerle çevrili olduğu bakirliğini korumayı başarmış Güvercinlik Koyu; Alaçatı sörf merkezlerinin ilerisinde yer alıyor. Serin ve berrak suyu, eğlenceli kaya şekilleri ve doğal mağara oluşumlarıyla Alaçatı’nın en keyifli plajlarından bir tanesi. Her ne kadar plajın büyük bölümünü site sakinleri kullansa da burası Alaçatı’nın kalabalığından ve gürültüsünden kaçmak için ideal.
İstanbul’un yanı başında: ÇİLİNGOZ / İSTANBUL
İstanbul’un Çatalca ilçesi, günübirlik deniz tatili yapmak isteyenler için oldukça mantıklı bir alternatif. Özellikle Çilingoz, deniz ve ormanın bir arada bulunduğu büyüleyici bir doğaya sahip bir güzellik… Burada çadır kurup, kamp da yapabiliyorsunuz. Ailecek güzel vakit geçirmek için mutlaka listenize eklemelisiniz.
Köy tatili sevenlere: AKÇAKESE KÖYÜ / İSTANBUL
Akçakese köyü, İstanbul’a 70 km uzaklıkta yer alıyor. Kumsalı ve temiz deniziyle dikkat çekiyor. Sakin bir gün geçirmek isteyenlerin günü birlik ya da konaklamalı şekilde faydalandıkları saklı bir cennet. Temiz havası, yeşil bitki örtüsü gibi özelliklere sahip olan Akçakese, hem İstanbulluların, hem de şehir dışından gelenlerin rahat bir nefes almak için uğradıkları şirin bir bölge…
Nasıl Gidilir? Şile’yi geçtikten sonra yola devam edin ve yol geliş-gidiş tek yola düşüyor. Yolunuzun üstünde Kabakoz’u geçeceksiniz. En son Kandıra tabelasından sola ayrılmalısınız. Bir sonraki köy Akçakese. Navigasyon doğru olarak sizi sahile kadar götürecektir. Sahil kısmına arabayla geçiş yasak. Arabalarınızı dışarıda bırakıyorsunuz ve biraz yürüyorsunuz. Bölgede bir restoran da bulunuyor.
Toplu taşımayla ulaşım: Üsküdar 139A, Şişli/Mecidiyeköy Otobüs – 252 ve 139A, Sabiha Gökçen Havaalanı, Pendik E-3 ve 139A, Kadıköy Metro M4 Metro – M4-Otobüs ve 139A, Taksim Otobüs 66- otobüs – 522ST ve otobüs – 139A yollarını izleyerek Akçakese Köyü’ne ulaşabilirsiniz. Köyden sahile yürümek için biraz yolunuz var. Tahmini 20 dakikada sahilde olursunuz.
Otantik mimari: SIĞACIK / İZMİR
Seferihisar’a bağlı bir mahalle olan Sığacık’ta Kaleiçi’nde huzur dolu sokaklar, yöresel Ege lezzetlerini tadacağınız mekânlar, otantik mimarisiyle göz dolduran evler sizleri karşılıyor. Pazar günleri açılan Sığacık’ın meşhur pazarında diyeti unutup el açması böreklere, baklavalara, sarmalara, gözlemelerin tadına da bakmayı sakın ihmal etmeyin. Mavi, berrak sularıyla yeşilin bir arada olduğu Akkum Plajı’nda da denize girebilirsiniz.
Küçük Karadeniz: CENEVİZ KALESİ PLAJI / DÜZCE
Karadeniz’de doğa manzarası hayal edin; derin vadiler, şelaleler, berrak akan dereler, alabildiğince yeşillik ve fındık bahçeleri… Tüm bunların harmanlandığı yer Akçakoca… Batı Karadeniz’de Düzce’ye bağlı, küçük ama kocaman bir açık hava müzesi… Deniz, doğa, tarih ve kültürün bir arada bulunduğu Anadolu’nun cennet köşelerinden burası. Zaten coğrafi konumundan dolayı zengin bir bitkisel çeşitliliğe sahip. Kendi topraklarından doğan Melen Çayı Havzası içinde yer alıyor. Geldiğinizde 40 km’lik kumsalda, tertemiz bir deniz ve tane tane kum bulacaksınız. Denize girmek için en güzel yer ise Ceneviz Kalesi Plajı… Burası mavi bayraklı bir plaj, çok kişi bilmediği içinde bakir kalmış.
Denize harika: ŞİFNE KOYU / İZMİR
Alaçatı ve Ilıca’ya 5-10 dakika mesafede bulunan sessizliğe ve huzura doyacağınız harika bir koy. Çeşme’de en korunaklı koylarından olan Şifne, yılın her mevsimi ılık bir havaya sahip. Bunda Gerence rüzgarının etkisi büyük olduğunu söyleyebiliriz. Şifne Koyu deniziyle olduğu kadar yakınında bulunan kaplıcalarıyla da ünlü… Özellikle günbatımında gökyüzünün değişen renklerini harika şekilde fotoğraflayabilirsiniz. Güzel havası sakin suyuyla iş hayatının tüm stresini atacağınız mükemmel bir kaçamak.
Çok fazla bilinmiyor: DEMİRCİLİ KOYU / İZMİR
Urla merkeze 24 kilometre mesafede kalan plajda şezlong, şemsiye, duş gibi olanaklar var fakat öyle büyük işletmeler yok. Daha çok bisikletçilerin, kampçıların ve karavancıların mesken tuttuğu bir yer. Sessizlik için oldukça ideal…
Keşfedilecek çok şey var: AYVALIK / BALIKESİR
Kuzey Ege’nin en güzeli Ayvalık’ın kendine özgü atmosferi, sahili, taş evleri, içinden hayat akan arnavutkaldırımlı sokakları, sıcacık insanları ve yemekleriyle ayrılmak istemeyeceğiniz bir yer. Şeytan Sofrası’nda güneşin adaların arkasında ağır ağır batışını, Cunda Adası’nın ve Sarımsaklı Plajı’nın tadını çıkarın.
İzmir’in el değmemiş cenneti: KARABURUN / İZMİR
Ege’nin en saf, en el değmemiş köşesi Karaburun. Eşsiz bir manzaraya sahip olan bu coğrafya, gökkuşağını kıskandıracak bir renk cümbüşüne sahip. Nergis kokan sokakları, üç tarafını çeviren Ege Denizi’nin esintisi, şehirleşmeye direnen güzel yüzlü insanları ve daha nicesi. Burada deniz hayal edebileceğinizden daha mavi ve büyüleyici.
Rüyadaymış gibi: BOZCAADA / ÇANAKKALE
Bozulmamış tarihi dokusu, bağları, serbestçe denize girilen sahilleri, huzurlu ada sokakları ve lokantaları ile bir rüya kadar güzel. Adanın bağ rotasında yapacağınız yürüyüşün ardından Polente burnunda rüzgârgüllerinin altında güneşi batırıp soluğu Rum ve Türk mahallelerindeki lezzetli yerel lokantalarda almalısınız.