Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Yusufeli Barajı 3 Milyonuncu Beton Dökümü, Bayburt Demirözü Sulaması, Rize Merkez ve Güneysu İlçeleri ile Taşlıdere Vadisi Islahı 5. Kısım Hizmete Alma Töreni’ne canlı bağlantıyla katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Yusufeli Barajı) Tamamen mühendislerimizin ürünü olan eser, ekonomimize yılda 1,5 milyar lira katkı sağlayacak.” dedi.
Türkiye’nin son 18 yılında bu gök kubbede hoş sedalar bırakmak için aldıkları her nefesin, attıkları her adımın, sarf ettikleri her kelamın, geçirdikleri her anın kendileri için şereflerin en büyüğü olduğunu ifade eden Erdoğan, “Ülkemizi kavgada, dövüşte, polemikte, küçük hesaplarda değil, hizmet siyasetinde yarışılan bir iklime taşımış olmayı en önemli başarımız olarak görüyoruz. Bu büyük değişimi kavrayamadığı için hala hizmet, eser, proje siyasetiyle değil, milletin ortak değerlerini istismarla ayakta kalmaya çalışanları tebessümle seyrediyoruz. Bunların da kem aletle kemalat olmayacağı gerçeğini bir an önce görmelerini diliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Her şey gibi milletin hayır duasını alacak eserler bırakmanın da nasip işi olduğunu dile getiren Erdoğan, “Dünya koronavirüs salgınının pençesinde kıvranırken biz, her biri kendi alanında çığır açacak eserlerin yükselişinin sevincini yaşıyoruz.” diye konuştu.
Çanakkale’de 2023 metre orta açıklığıyla dünyanın en büyüklerinden biri olacak köprünün 18 Mart Zaferi’ni temsil eden 318 metrelik kulesinin son bloğunun yerleştirildiğini aktaran Erdoğan, GAP’ın en büyük projelerinden yeni ismi Prof. Dr. Veysel Eroğlu olan Ilısu Barajı’nı tamamlamanın da kendilerine nasip olduğunu söyledi.
Erdoğan, İstanbul’da Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi, Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi, Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi, Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi gibi çok önemli sağlık tesislerini tamamladıklarını, acil durum hastanelerinden üçünün 45 günlük sürede bitirildiğini ifade etti.
Adı 27 Mayıs Darbesi ile anılan Yassıada’nın milletin verdiği isimle Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak hizmete sunulduğunu hatırlatan Erdoğan, dün Ankara’da 9 ayrı şehirdeki 10 Millet Bahçesi’nin açılışını gerçekleştirdiklerini, bugün de burada Yusufeli Barajı’ndaki ilerlemenin ve diğer tesislerin açılışının gururunu yaşadıklarını söyledi.
“Görüldüğü gibi salgın dönemini sağlıkta, gıda ve temizlik ürünleri tedarikinde, kamu düzeninde başarıyla yöneten Türkiye, kutlu yürüyüşüne de asla ara vermemiştir.” diyen Erdoğan, planlanan normalleşme takvimini sağlık ve ülkenin önceliklerinden taviz vermeden dengeli bir şekilde adım adım hayata geçirdiklerini ifade etti.
Ekonominin çarklarının yeniden tam güç dönmeye başladığını dile getiren Erdoğan, “Maske, mesafe, temizlik kurallarına uygun şekilde hayatı hızla her alanda normal ritmine kavuşturuyoruz. Onun için de işte cumartesi pazar günlerini de şu anda artık kısıtlama noktasında serbest olarak ilan ettik ve vatandaşlarımızın rahatlıkla artık sokağa çıkabilmelerinin yolunu da açtık. Ama maske, mesafe, temizlik buna çok dikkat edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyadaki normalleşme adımlarına uygun şekilde ihracatta, turizmde, ticarette çok güçlü gelişmeler beklediklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son aylarda salgına karşı alınan tedbirler nedeniyle yaşadığımız kayıpları telafi etmenin çok ötesinde hedeflere sahibiz. Geleceğimize ümitle bakmamız için pek çok sebebimiz var. Büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşmaya dünden daha yakın ve daha kararlıyız. Bizim büyüklüğümüz nüfusumuzun çokluğundan, ekonomimizin rakamlarından, silahlarımızın menzilinden, şehirlerimizin şatafatından ibaret asla değildir ve olmayacaktır. Türkiye, sanayisi, teknolojisi, tarımı, ticareti, hizmet altyapısı yanında asıl insani duruşuyla büyük bir devlet olduğunu salgın sürecinde tüm dünyaya göstermiştir, göstermeyi de sürdürecektir. En önemli gücümüz olan birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe Allah’ın izniyle bizi yolumuzdan alıkoyacak hiçbir engel görmüyoruz.”
“18 yılda 585 yeni baraj”
Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde barajların sembolik bir önemi olduğunu dile getiren Erdoğan, ülkenin yıllarca Allah’ın bir lütfu olan sularının kontrolsüzce topraklarından akıp gitmesini seyrettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Tarım arazileri susuzluktan çatlarken, şehirlerde yaşayan insanlar susuzluktan kavrulurken, yağış dönemlerinde seller önüne gelen her şeyi alıp götürürken, velhasıl Türkiye’nin bileklerine geri kalmıştık prangası vurulmuşken, biz kendi insanımızın değerlerine savaş açanlarla uğraşıyorduk. Baraj inşası işte bu geri kalmışlıktan, özellikle kurtuluş mücadelesinin adeta sembolüydü. Rahmetli Adnan Menderes’in iktidara gelir gelmez önem ve öncelik verdiği konulardan birisi baraj inşası olmuştur. Aynı şeklinde rahmetli Demirel de yıllarca siyasetini baraj teması üzerine kurmuştur. Ağır sanayi mücadelesi ile gönüllerde taht kuran Erbakan Hoca’mızın gündeminde de bu konunun özel bir yeri vardır. Buna rağmen 2003 yılına geldiğinde Türkiye toplam 276 baraja ancak sahip olabilmişti. Biz 18 yılda bunun üzerine 585 yeni baraj ilave ettik. Yine 2003’ten önce ülkemiz toplam 105 adet suyun gücünü elektriğe dönüştüren hidroelektrik santrali inşa edilmişti. Biz 18 yılda 576 hidroelektrik santralini daha ülkemize kazandırdık. Göletlerimizin sayısı 228 iken bunun üzerine 329 gölet daha ilave ettik. İçme suyu tesislerinin sayısı 84 iken biz 247 ilave tesisi daha insanımızın hizmetine sunduk. Sulama ve taşkın koruma tesislerinin sayılarını da 2 kat artırdık. Böylece Türkiye’nin su potansiyelinin en verimli şekilde kullanılmasını sağlayacak büyük bir yatırım seferberliğini hayata geçirdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Yusufeli Barajı) Tamamen mühendislerimizin ürünü olan eser, ekonomimize yılda 1,5 milyar lira katkı sağlayacak.” dedi.