Türkiye, yavaş yavaş “normalleşme” sürecine girerken, yeni dönemde “İşe dönüşte nelere dikkat edilmeli? Tatil yapmak, deniz ya da havuza girmek sakıncalı mı? Toplu taşıma araçlarında nelere dikkat etmeliyiz?” gibi birçok konuda akıllarda soru işaretleri oluştu.
Normalleşme sürecinin değişmeyen 3 unsurunu maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyma olarak sıralayan Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, “Havaların ısınması ile virüsün etkisi azalır mı sorusu çok fazla geliyor. Coronavirüs’lerin ultraviyole ışınlarına dayanıklı olmadığı biliniyor. ABD’de yapılan bir çalışmada, hava ısısının artmasıyla virüsün çoğalma etkisinin azaldığı gösterildi. Ancak Güney Amerika’da, hava sıcaklığının yüksek olduğu ülkelerde vakaların görülmesi de kafa karıştırıcı. Yaz aylarında açık havada, daha geniş alanlarda bulunmanın etkisiyle virüsün bulaşmasının azalması bekleniyor” dedi.
Doç. Hakko, bu durumun önlemlerden vazgeçebileceğimiz anlamına gelmediğinin de altını çizdi.
ÇAY KAHVE MOLALARINA DİKKAT
Maske kullanımının sadece işe giderken değil çalışma ortamında da gerekli olduğunu anlatan Doç. Hakko, “Çalışma ortamlarında maskenin ağzı ve burnu tam olarak kapatacak şekilde kullanılması, ellerin sık sık yıkanması veya el dezenfektanı ile temizlenmesi ve iş arkadaşlarıyla araya 1,5 metre kadar mesafe konması önemli” dedi. Sosyal mesafe kurallarına toplantılarda, açık ofislerde, yemek ve çay, kahve molalarında özellikle maske çıkartıldığında dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatan Doç. Hakko, “Maskeler eller dezenfekte edilmeden çıkarılmamalı ve ortalıkta bırakılmamalı” diye konuştu.
KLİMALAR RİSKLİ
Klimaların virüs yayma açısından riskli olduğunu söyleyen Doç. Hakko, “Klima temiz hava veriyorsa sorun yok ancak ortamın havasını filtre edip yeniden veriyorsa risk artıyor. Bu sebeple mümkünse pencereler açılarak havalandırma sağlanmalı. Evde veya kendi özel arabanızda sadece sizin kullandığınız klimaların kullanılmasında ise sakınca yok” dedi.
AÇIK ALANI OLAN AVM’LERİ TERCİH EDİN
Mümkün olduğu kadar AVM’lere gidilmemesi gerektiğini söyleyen Doç. Hakko, “Gidilecekse açık alanı olanlar tercih edilmeli” dedi.
Doç. Hakko, AVM ziyaretlerinin kısa tutulması, asansör yerine yürüyen merdivenlerin tercih edilmesi ve yüzeylerle temastan kaçınılmasının önemini hatırlatarak, giyinme kabininde deneme yapılacaksa kabinin her müşteriden sonra temizlendiğinden emin olunması, içeride uzun süre kalınmaması ve yüzeylerle temas sonrası ellerin temizlenmesi gerektiğini söyledi.
ELDİVEN KULLANMAYIN
Maskelerin doğru şekilde takıldığından emin olunması ve maskenin ellenmemesi gerektiğini söyleyen Doç. Hakko, “Yüzeylerle temas sonrası eller dezenfekte edilmeli. Eldiven kullanmak ise doğru değil. Eldiven takıldığında eldivenlerle her yere rahatça temas ediliyor ve eldivenli ellerle maskeye ve yüze dokunabiliniyor. Çanta, cep telefonu gibi özel eşyalar kirli eldivenlerle kirlenebiliyor. Onun yerine eldiven takılmaması ve ellerin sık dezenfekte edilmesi daha doğru” dedi.
DENİZ VE HAVUZ RİSKLİ DEĞİL
Yaz aylarının gelmesi ile deniz ya da havuza girmenin riskli olup olmadığı konusunda çok fazla soru geldiğini belirten Doç. Hakko, “Virüs doğru oranda klorlanmış havuz suyuna ya da denize girmekle bulaşmaz ancak sudan çıktıktan sonra güneşlenirken sosyal mesafeye dikkate edilmeli. Havlular kişiye özel olmalı, şezlonglar her kullanımdan sonra silinmeli” dedi.
VİRÜS YEMEKLERDEN BULAŞMAZ
Restoranlar ve eğlence yerleri ile ilgili de açıklama yapan Doç. Hakko, “Restoranlar için Sağlık Bakanlığı bazı düzenlemeler getiriyor. Bu önerilere hem işletmeler hem müşteriler uymalı. Servis kaşıkları, tabaklar herkes tarafından ellendiği için açık büfenin riskli olduğu yönünde ortak bir görüş var. Diğer taraftan bulaşıklar yüksek ısıda yıkanırsa kap, çatal, kaşık riskli değil. Ancak yıkandıktan sonra bunların herkes tarafından ellenmeden, doğrudan müşteriye iletilmesi önemli. Aynı şekilde virüs, yemeklerle de bulaşmaz” diye konuştu.