İnşaat maliyetlerindeki artışta özellikle dikkat çekmek istediğimiz konu işçilik maliyetlerindeki artış. Sektördeki eleman sorunu devam ediyor. Günlük 3 bin TL’ye kadar yevmiye vermemize rağmen ne yazık ki usta bulmakta zorlanıyoruz. Bunun bir nedeni artık gençlerimizin neredeyse hepsi üniversite mezunu. Türkiye, en çok üniversite mezununun olduğu ülke konumuna geldi. İkincisi ustaların daha çok deprem bölgesinde çalışıyor olması. Zaten bir eleman eksikliği sorunu vardı ve mevcuttaki ustaların da deprem bölgesine kayması nedeniyle bulamıyoruz. İnşaatın tarzına göre çalıştıracağınız kalifiye elemanın da iş becerisinin daha yüksek olması gerekiyor. Bu da fiyatı artırıyor ve onlar da yoğun oldukları için bazen o işi yapacak kişi için 3 ay beklemek durumunda kalıyoruz. Fakat o 3 ay içerisinde de maliyetler hızla artmaya devam ediyor. Ne yazık ki bu konu sadece bizim değil, ülkemizin ana gündem maddesi durumunda. Sadece inşaatta çalışanlar deprem bölgesinde değiller, aynı zamanda daha yüksek fiyata yurt dışında da çalışmayı tercih ediyorlar. Her yere üniversite açmaktan ziyade ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda hem mavi yakalı hem de beyaz yakalı yetiştirmeliyiz. Çimento, demir-çelik ve mobilya en çok artan kalemler oldu. Ortalama olarak bir evin metrekare maliyeti 35 bin TL’lerden başlıyor. İnşaat maliyetlerinin artmasının nedenlerine bakacak olursak arz talep dengesinin bozulması, pandemi sonrasında arsa fiyatlarının artması, TL mevduatın yüksek getirisi gibi faktörleri sıralayabiliriz. Maliyetleri azaltacak tedbirlere baktığımız zaman ise yeni arsalar geliştirmek, konuttaki arz talep dengesinin sağlanması önemli adımlar olacaktır. İnşaat sektörünün Türkiye’nin lokomotif sektörü olduğunu unutmamamız gerekiyor.