Ek vergi oranlarının yılın başında yüzde 8’den 12’ye çıkarıldığı paslanmaz çelik sektöründe yaşanan vergi tartışmaları sürüyor.
Son olarak, 2013’ten bu yana Türkiye pazarına haddelenmiş soğuk paslanmaz çelik üreten Posco Assan’ın, antidamping başvurusu, şirketi yeniden tartışmaların odağına taşıdı. Posco Assan’ın yüzde 30 ortağı olan Kibar Holding’in CEO’su Haluk Kayabaşı, söz konusu eleştirilerin ‘yanlı’ ve çelik servisi merkezlerinden kaynaklı olduğunu söyledi.
Kayabaşı, “Posco Assan, ihracat odaklı kurulan bir şirket. Ancak 2021’de hammadde krizlerine paralel üretimin yüzde 55’ini çelik servis merkezleri vasıtasıyla iç pazara ürün vermeye başladık. Bu merkezler bizden aldıkları ürünleri Avrupa’ya satmaya başladılar. Bunların ihracatı 3 yılda yüzde 30’dan yüzde 70’e çıktı. Uzakdoğu’dan aldıkları ürünleri de Avrupa’ya verince Avrupa soruşturma açtı ve ihracatlarına yasak geldi. Şimdi onların derdi bu” dedi.
“2023 zararımız 67 milyon $”
Paslanmaz çelik sektöründe faaliyet gösteren Posco Assan’ın 10 yılda 200 milyon dolara yakın zarar ettiğini söyleyen Kayabaşı, “Böyle giderse katma değer üreten bir tesisi kapatmak zorunda kalacağız. 10 yıl önce yaklaşık 450 milyon dolarlık yatırım yapılırken 3 faz olarak planlanmıştı.
3’üncü fazın sonunda 1 milyon ton üretim yapılması öngörülüyordu. Bugün 1’inci fazda kaldık” diye konuştu. Şirketin 2023 yılındaki zararını 67 milyon dolar olarak açıklayan Kayabaşı, “Her yıl 20-30 milyon dolar kayıp yaşıyorduk ama bu rakam tolere edilebiliyordu. Zarar 70 milyon dolara dayanınca antidamping başvurusu kaçınılmaz oldu” diye konuştu.
“Talebimiz Uzakdoğu ürünleri soruşturulsun”
Çelik sektörünün diğer alanlarındaki vergi oranlarının yüzde 20-25 ile paslanmazın çok üzerinde olduğunu dile getiren Kayabaşı, “Gelişmiş ülkeler Uzakdaoğu’dan gelen ürünlere antidamping uyguluyor. Yüzde 12 vergi uygulanan toplam ithalatın yüzde 30’una denk geliyor.
Bizim talebimiz gümrük vergisi uygulanması değil, Endonezya, Tayvan ve Çin’den gelen ürünlere karşı firma bazlı antidamping uygulanması” şeklinde konuştu. Aksi takdirde firmanın rekabet etme şansının olmayacağını dile getiren Kayabaşı, şunları söyledi: “Dünya, paslanmaz çelik ithalatında Çin, Endonezya ve Tayvan’a yüzde 58’e varan oranlarda korunma önlemi uygularken Türkiye dampingli ve ikinci kalite ürünün ülkeye girişine sadece yüzde 12 vergi uyguluyor.
Asya’nın Avrupa Birliği’ne ve ABD’ye satamadığı paslanmaz çelikte Türkiye artık açık pazar haline geldi. Haksız rekabete karşı önlem alınmazsa yerli üretim tükenecek, kaynak israf edilecek, ekonomi zarar görecek. Yerli üretim korunursa yeni yatırımların önü açılacak, sektör gelişecek” dedi. Haluk Kayabaşı, mevcut durumun devam etmesi halinde Türkiye’de paslanmaz yassı çelik üretiminin biteceğini ve sektörün Asyalı üreticilerin insafına kalacağını belirtti.
Kapasite kullanımı %45’e düştü
2023 yılında Uzakdoğu’dan Türkiye pazarına giren paslanmaz çeliğin 4 kat arttığını dile getiren Haluk Kayabaşı, bunun da piyasadaki fiyat dengesini bozduğunu söyledi. Şirket olarak ihtiyacın yüzde 80’ini karşılayacak kapasiteleri olduğunu belirten Kayabaşı, 2023’te ortalama 134 bin ton üretim yaptıklarını kaydetti.
307 bin ton ithalata karşılık 80 bin ton ihracat olduğunu anlatan Kayabaşı, Türkiye pazarındaki paslanmaz çelik ihtiyacının ortalama 500 bin ton olduğunu söyledi. Tesislerindeki kapasite kullanım oranının yüzde 45’lerde olduğunu aktaran Kayabaşı, bunu da iç pazardaki talep düşüşüne bağladı. Kayabaşı, yerli üreticiyi koruyacak önlemlerin alınması halinde sektörde yeni yatırımların önünün açılacağını, üretim maliyetlerinin normalleşeceğini, bu sayede daha rekabetçi ve uygun fiyatların ortaya çıkacağını ifade etti.