İspanya, başta Latin Amerika’dan olmak üzere göçmen işçilerin katkısı sayesinde ABD’yi andıran bir ekonomik yükseliş yaşıyor. Venezuelalı bir sistem mimarı olan Sara Hernandez, bu işçilerin İspanyol ekonomisi üzerindeki olumlu etkisine bir örnek. Sara Hernandez’in 2021 yılında Madrid’e taşınması, kariyerinde önemli bir ilerleme sağlamış ve ülkedeki vasıflı çalışanlara yönelik yüksek talebi yansıtmıştır.
Avrupa’daki en yüksek işsizlik oranına sahip olmasına rağmen İspanya ekonomisi, kısmen pandemi sonrası özellikle teknoloji ve restoran sektörlerindeki işgücü açığını kapatan göçmen akını sayesinde gelişiyor. Bu model, ekonomik iyileşmelerin göçmenleri çektiği ve onların da ekonomiyi daha da geliştirdiği olumlu bir geri besleme döngüsü yarattı.
Uluslararası Para Fonu (IMF), İspanya ve ABD’nin önümüzdeki iki yıl içinde en hızlı büyüyen gelişmiş ekonomiler arasında yer alacağını öngörmektedir. Göçün İspanya’nın işgücü piyasasındaki önemli rolü, göçmenlerin 2023 yılında yeni işlerin %64’ünü ve ülkenin ekonomik büyümesinin yarısını oluşturmasıyla açıkça görülmektedir.
İspanya’da yerleşik yabancıların oranı %18,1’e ulaşarak AB ortalamasını aşmıştır. Özellikle, yeni İspanyol vatandaşlarının %39’u Latin Amerika’da doğarken, Almanya’da vatandaşlığa geçen göçmenlerin neredeyse yarısı Asya’dan gelmektedir.
İspanya’da göçmenler için istihdam ortamı düşük vasıflı işlerden daha uzmanlaşmış sektörlere doğru kaymıştır. Teknoloji ve bilim alanındaki işler 2018’den bu yana iki kattan fazla artarken, konaklama pozisyonları 2007’den bu yana %30 artış göstermiştir.
İspanya’daki Latin Amerikalı göçmenlerin entegrasyonu, ortak dil ve kültürel bağlar sayesinde kolaylaşıyor. Büyük bir sigorta şirketinde çalışan Hernandez’in İspanya’daki yaşama başarılı bir şekilde uyum sağlaması, Şili’deki deneyimiyle tezat oluşturuyor ve birçok Latin Amerikalı için İspanya’ya yerleşmenin kolaylığını vurguluyor. Sorunsuz entegrasyon aynı zamanda siyasi çekişmelerin de azalmasına yol açmış, göç karşıtı partiler bile Latin Amerika göçüne destek vermişlerdir.
İspanya’da işsizlik oranı 2007’den bu yana en düşük seviyede olsa da, şirketler belirli pozisyonları doldurmakta zorluk çekmeye devam ediyor. Bu sorunu çözmek için İspanya, yüksek nitelikli profesyonellere vize uygulamaya başladı ve Almanya gibi diğer ülkelerin aksine Latin Amerika’daki niteliklerin denkliğini tanıma konusunda daha uzlaşmacı davrandı.
Arjantinli bir algoritma programcısı olan Marianela Morales bu politikalardan faydalanarak Madrid’deki bir yüksek öğrenim enstitüsünde çalışmak üzere üç haftalık hızlı bir süreç sonunda vizesini aldı. Bu kucaklayıcı yaklaşım, göçün yaklaşan seçim kampanyasında önemli bir konu olacağı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki siyasi iklimle tezat oluşturuyor. Kongre Ofisi, ABD’nin büyüme tahminlerini yukarı doğru revize etti ve bunu net göçle ilgili daha yüksek projeksiyonlara bağladı.
Bununla birlikte, İspanyol işçi sendikası CCOO’nun göçten sorumlu başkanı Jose Antonio Moreno, göçmenlerin birçok işsiz İspanyol’un reddettiği kötü koşullardaki işleri kabul etmesi nedeniyle potansiyel sosyal damping konusunda uyarıda bulunarak endişelerini dile getirdi. Bu durumun işgücü piyasasını baltalamasının önlenmesinin önemini vurguluyor.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’ne göre Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin göç politikasından ziyade küresel ekonominin kırılganlığına odaklanması bekleniyor. Farklı siyasi manzaralara rağmen, göçün ekonomik faydaları hem İspanya’da hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde, karşılaştırmalı bir avantaj elde etmek için bu işgücünden yararlandıkları için belirgindir.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.