Milli Saraylar Başkanlığı’nın üst harpuşta örtüsünde zamanla oluşan hasarlardan dolayı çalışma başlattığı noktada duvarların geleneksel Horasan harcı ve çeşitli enjeksiyonlar kullanılarak güçlendirildiği, restorasyon sürecinin Ekim ayı sonunda tamamlanacağı öğrenildi.
Milli Saraylar Restorasyon Dairesi Başkanı Gökşen Yılmaz, “Çalışmamızın şu anda Horasan sıva dolgusunu devam ettiriyoruz. Ekim ayının sonuna doğru da çalışmalarımızı bitirmeyi planlıyoruz. Duvarlar orijinalinde ne ise, aynı şekilde projemizdeki gibi devam edecek. Sadece bakım ve onarımı gerçekleştirilmiş olacak, farklı bir şey ile karşılaşılmayacak” dedi.
Milli Saraylar Başkanlığı tarafından, Dolmabahçe Sarayı’nın dış bölümünde yer alan, Saltanat Kapısı’nın da bulunduğu, 770 metrelik orijinal duvarlarında Nisan ayında çalışma başlatılmıştı. Çeşitli sebeplerle zamanla tahrip olan üst harpuşta örtüsü ve duvarların bazı bölümlerinin su alması sebebiyle başlayan çalışmada, duvarın üst bölümünde yer alan kiremitlerin de restore edileceği aktarıldı.
Restorasyon uzmanlarının, duvarlarda yer alan tahrip olmuş bölümleri belirleyerek, hasar görmüş ve çatlamış bölümlere özel enjeksiyonlar uyguladığı, dış sıvanın büyük bir bölümünde ise geleneksel bir harç karışımı olan Horasan harcı kullanıldığı öğrenildi.
Geniş bir kısmı, tarihi çınar ağaçlarıyla bilinen Dolmabahçe Caddesi’nde devam eden restorasyon çalışmalarının Ekim ayının sonunda tamamlanacağı öğrenildi. Milli Saraylar Restorasyon Dairesi Başkanı Gökşen Yılmaz restorasyon ile ilgili bilgi verdi.
770 METRE UZUNLUĞUNDA 6 METRE YÜKSEKLİĞİNDE DUVARLAR
Gökşen Yılmaz, “Dolmabahçe Sarayı 1856 yılında Sultan Abdülmecid döneminde inşaatı tamamlanmış bir yapıdır. Döneminin sosyal ve sanatsal etkinliklerini, değişimlerini kültürel yansımalarını mimari olarak da içinde barındıran bir yapıdır. Batılılaşma döneminin 19. yüzyılda yoğunlaştığı bir dönemde Boğaziçi Sahili’nde bir prestij sarayı olarak inşa edilmiştir. Aynı zamanda kentin hızla büyüyen silüetinde de değişime neden olmuştur. Topkapı Sarayı’nda zamanla ihtiyaçlara göre genişleyen bir yapılar topluluğu söz konusuyken, aksine Dolmabahçe Sarayı’nda önceden planlanan tamamen ihtiyaç dahilinde yapılmış bir ana yapı, yüksek duvarlarla çevrili bir yapı, mimari bütünlüğe sahiptir. Dolmabahçe Sarayı deniz tarafından yine Sanayi Devrimi’nin güzel yansımalarından olan zarif demir döküm parmaklıklarla çevriliyken, kara tarafından ise 770 metre uzunluğunda ve 6 metre yüksekliğinde duvarlarla çevrilidir” dedi.
HORASAN HARCI İLE GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARINA DEVAM ETTİK
Yılmaz, “Bugün buradaki çalışmanın nedeni, üst harpuşta örtüsündeki hasarlı olan yerleri onarmaktı. Hemen arkasından sıva ve duvardaki çatlakları gidermek amacıyla sıva raspasına devam ettik. Daha sonra moloz taş duvarları toz ve kirden arındırmak için saf su ile yıkama yaptık. Horasan harcı ile doldurma ve güçlendirme çalışmalarına devam ettik. Akabinde ise boya ile sona erdirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
EKİM’İN SONUNDA ÇALIŞMALARIMIZI BİTİRMEYİ PLANLIYORUZ
Horasan sıva dolgusu ile çalışmaların sürdüğünü belirten Yılmaz, “Nisan ayı gibi başlamıştık çalışmalarımıza, Ekim’in sonuna doğru da çalışmalarımızı bitirmeyi planlıyoruz. Duvarlar elbette orijinalinde ne ise, aynı şekilde projemizdeki gibi devam edilecek. Sadece bakım ve onarımı gerçekleştirilmiş olacak, farklı bir şey ile karşılaşılmayacak. Sarayın yapımından itibaren var olan duvarlar, söylediğim gibi, Topkapı Sarayı’nın aksine burada farklı bir şekilde yorumlanan çevre duvarları söz konusu. Zaten, zaman zaman Milli Saraylar Restorasyon Daire Başkanlığı olarak bakım ve onarım çalışmalarını yürütmekteyiz” şeklinde konuştu.